Translate

27 Ocak 2014 Pazartesi

Çalışmadığımız Zamanlar

Bizler, tüm üretici sınıfların (Osmanlı'daki adı reaya) üyeleri olarak, çalışmadığımız zamanlardaki varlığımızı çalışarak "kazanırız". Günün çalışmadığımız saatlerinde, çalıştığımız saatlerinde elde ettiğimiz geliri harcarız. Bu harcamanın bir kısmı tüketim, diğer kısmı da kültürdür.
Tüketim kısmı ikiye ayrılır: yaşamsal olarak zorunlu olanlar (yemek, barınma, ısınma gibi) ve artan gelir seviyesi gereği ihtiyaç olarak ortaya çıkanlar (sinemaya, tiyatroya gitme, tatile gitme, gibi). Elbette tüm kazandığımız parayı tüketmez, bir kısmını biriktiririz. Ancak bu birikimle herhangi bir üretim aracı yatırımı yapmayacağımızdan bunlar aslında ertelenmiş tüketimdirler. Yani para biriktirip araba alıyorsanız, aslında o arabayı hergün taksit taksit alıyorsunuzdur.
Kültür kısmı ise, çalışmadığımız zamanlardaki eylemleri içerir. Bu eylemlerin dışında tutulması gereken iki unsuru hemen belirtelim: uyku ve uyanık dinlenme. Uyku ve uyanık dinlenmeyi, çalıştığımız ve çalışmadığımız saatlerdeki yaşantımızın kalitesi ile ilgili olduğundan zorunlu zaman harcaması kapsamında tutuyorum. Hatta dinlenme ve uykunun bir kısmı, çalışma kalitemizi de etkilediğinden bu kısım, çalışmadığımız ancak iş için harcadığımız ücretlendirilmemiş zamandır.
İşte tüm bunlar dışında tamamen bize kalan zamanda yaptıklarımız, aslında ne için çalıştığımızı ortaya koyar. Bundan sonraki birkaç yazıda, bu zaman diliminde yapılabileceklere, yapılması gerekenlere, yapılmak zorunda olanlara, mutluluğumuz için gönüllü tavizlerimize ve bize dayatılanlara değineceğim.
Sevgiyle kalın,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder