Translate

30 Ağustos 2015 Pazar

Yalın Üretim 3: İşçilerde Temel Ayrım

Önceki iki yazıda, sermayenin yalın üretim sistemini neden uyguladığını, neden uygulamayı seçtiğini ya da neden uygulamak zorunda olduğuna değinmiştik. Bu yazıda da sistemin temel öğesi olan işçilerin yönetimindeki temel bir ayrımı ele alacağız.
Sistemde işçiler iki grup halinde çalıştırılırlar: kadrolular ve taşeronlar(*). Bu ayrımın nedeni, sistemin ihtiyaç duyduğu çokyetkinlikli (polyvalent) işçilerle niteliksiz işçilerin emek piyasasındaki birim emeğinin fiyat farkındandır. Türkiye gibi sistemlerde, niteliksiz işsiz sayısının yüksek olmasından ötürü niteliksiz emeğin ücreti düşüktür. Niteliksiz emek gerektiren işlerde taşeron işçi kullanımı tercih edilir. Çokyetkinlikli işçinin eğitimi ve işe adaptasyonu pahalı ve uzun bir süreç gerektirdiğinden kadrolu olması ve kendisini, çalıştığı şirketin "ailesinden" hissetmesi tercih edilir. 
Çokyetkinlikli her bir işçi, yetkin olduğu işlerle ilgili kendi emek piyasasını oluşturduğundan, aynı yetkinlik kombinasyonundaki çokyetkinlikli işçilerin sayısı azdır. Sermayenin, ihtiyaç duyduğu anda bu işçileri bulabilmesi de zor olduğundan emek piyasasındaki fiyatlar hızla yükselir. Bu noktada sermaye bir tercih yapmak zorunda kalır: çokyetkinlikli işçiye, piyasasının gerektirdiği ücreti vermek ya da potansiyel sahibi (mümkünse halihazırda şirkette çalışmakta olan) işçilerden ilgili yetkinliklerde işçi yetiştirmek. İşçinin bulunup işe alınması ve verilmesi gereken yüksek ücretle yeni işçi alımı, eğitim masrafını ve eğitim - işe adaptasyon süresinin getireceği kayıpları bir teraziye koyar ve tercihini yapar. İşte bu nedenlerden ötürü sermayeden sık sık "ara eleman yetiştirme sorunumuz var, okullarda eğitim yetersiz" serzenişini duyarız. Bunun nedeni sermayenin, nitelikli işsiz sayısını yetersiz bulmasıdır. Sistem ister ki nitelikli işçi (ve dolayısıyla nitelikli işsiz) sayısı da mümkün olabildiği kadar yüksek olsun ki emek piyasasındaki birim emek ücreti düşsün. Böylelikle hem şirket içindeki eğitim masraflarının kısılması, hem de gereken nitelikteki kişinin hemen bulunması sağlanacaktır. Yukarıda anlattığım tercih zorunluluğundan kurtulmuş olur sermaye.
Taşeron işçilerde ise durum farklıdır. Emek piyasası, yüksek işsizlik nedeniye düşük ücretlerle çalışmayı gerektirir. Niteliksiz emek gerektiren işler için bu kapsamdaki işçiler çalıştırılmalıdır. Çokyetkinlikli bir işçinin niteliksiz bir işte çalıştırılması hem ödenen ücret nedeniyle israftır hem de zordur, motivasyon düşürücü etkisi vardır. Ayrıca, yalınlaştırma kapsamındaki iyileştirmeler öncelikle niteliksiz işlerin elimine edilmesini hedeflediğinden taşeron işçi sayısı, kadrolulara göre daha esnek olmalıdır. Yeni bir hat yatırımı olduğunda kurulumlar nedeniyle daha çok niteliksiz işçi gerekirken, hat oturup iyileştirmeler devreye girdikçe niteliksiz işçi sayısı azalacaktır. Bu grup işçinin kendisini aileden hissetmesi beklenmez.
İşçileri ele alırken bu ayrıma dikkat edilmesi gerekir. Sermaye bu yolla işçi sınıfını temelde ikiye bölmekte, ortak sorun ve çelişkileri, şirketle karşılıklı ilişkilerini  farklılaştırarak görünmez kılmaktadır. 

(*) Bu yazıda taşeron işçiler, görece niteliksiz olanlar anlamında kullanılmıştır. İşletmede ihtiyaç duyulan spesifik bir iş için kısa süreli anlaşmayla çağrılan uzmanlaşmış firmaların işçileri elbette bu kapsamda değildir.

1 yorum:

  1. Aslında bir gün nitelikli taşeron piyasa kurulur mu bilmiyorum. Bu konuda aslında biraz hassas bir konu. Türkiye gibi üniversite eğitiminin parasız da olabildiği yerlerde niteliksiz iş gücünden nitelikliye geçmek nispeten kolay, ama bazı ülkelerde, işçiler niteliği para vererek satın alıyorlar ki o zaman dengeler değişiyor. Şunu söyleyebiliriz, nitelikli-niteliksiz iş gücü arasındaki fark, iki şekilde açıklanabilir, biri üretkenlik farkı, ikincisi sömürü düzeyi farkı. Şunu eklemek lazım tabii, normalde bir işle öbürü arasında sömürü farkı varsa, işçilerin sömürünün az olduğu tarafa geçmesi beklenir, ama her hangi bir işçinin sömürünün az olduğu tarafa hareket kabiliyeti azsa, o zaman bu geçiş en azından yavaşlar, en azından orta vadede sömürü farkları mümkün olur. Nitelikli işçinin niteliksiz işte çalışması aslına bakılırsa başlı başına işlenmesi gereken bir konu belki.

    YanıtlaSil