Translate

25 Haziran 2016 Cumartesi

Orta Sınıf, Neyle Neyin Ortasıdır?

Özgür Şen, asla kullanmadığım "orta sınıf" tabirini başlığa taşıyınca ben de tartışmaya katılmak istedim. Önce yazıyı, sonra yazdıklarımı okumanızı tavsiye ederim. Yazının linki:

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/ozgur-sen/orta-sinifin-gizli-cekiciligi-160223

Orta sınıf, tüketim eğilimleri baz alınarak kullanılan, işçi sınıfının (proleterya) üst gelir katmanını, küçük burjuvanın geniş bir kısmını ve pazar payı küçük olan burjuvaları (KOBİ) kapsayan, temel tanımı, kimin ne kadar tüketebildiğine dayanan bir kavram. Zaten Şen'in bahsettiği ilgi çekicilik ve cazibe de bu tüketim arzusu olduğu için bu kavramın içine dahil olan sınıfları kendisi de belirtmiş.

Yalnız, yazıda bahsi geçen küçük burjuvazi başlığında atlanan kritik bir nokta var. Orta sınıf tüketiciliğine giden yolda bugün avukat, hekim ve bir grup mühendis için cazip bir "küçük burjuva koridoru" vardır. Bir avukat, bir hukuk bürosunda, asıl işi avukatlıktan çok işleri organize etmek olan bir patron-avukatın altında proleter olarak çalışabileceği gibi kendi bürosunu ortaklarıyla kurup hem avukatlık hem ticari organizasyonu yöneten küçük burjuva da olabilir. Bu iki avukatın gelir seviyeleri yakın da olsa sınıfları farklı olacağından, sistem krizi anlarında davranış biçimleri farklı olur. Tam rasyonellikte küçük burjuva olan, sistem ihtiyaçları içinde, sistemin bir organı olarak varolduğundan düzen tarafında yer alma eğilimi içinde olacakken proleter olan düzene karşı olacaktır. Buradaki düzen kapitalizmdir, hangikapitalist partinin yandaşı olmakla ilgili değildir. Aynı durum, kendi muayenehanesini ya da ortaklarıyla kliniğini kuran hekim, tek başına ya da ortaklarıyla mühendislik hizmeti veren firma kuran mühendisler için de geçerlidir. Kritik olan, firma kuran bu kişilerin işçi çalıştırmıyor olmalarıdır. İşçi çalıştırdıklarında asıl işleri organzasyon olacağından burjuva davranışı göstermeye başlarlar, sistem krizi anlarında beklenen rasyonel hareketleri de değişir.


İşte tam da bu noktada, yazıda tüketim ilişkileri baz alınarak orta sınıf olarak kodlanan kişilerin büyük bir kısmının aslında küçük burjuva olarak adlandırılabileceğini, sisteme bağımlılıklarının tüketimden gelen alışkanlık ve cazibelerden değil, üretim ilişkilerinden gelen küçük burjuvalık olduğunu, yine Şen’in yazısında ihmal edilmemesi gerektiği söylenen boşluğun aslında bu olduğunu düşünüyorum. İşletmelerde  işçi olarak çalışmakta olan, ancak belirli bir ulaşılabilir sermaye birikimiyle kendi küçük işletmesini, taşeron firmasını kurabilecek olup henüz bunu tercih etmeyenlerin de küçük burjuva olarak değerlendirilmesi gerektiği görüşündeyim. Bu da bize, çözülmesi gereken problemin tüketim ilişkileriyle ilgili değil, üretim araçlarının mülkiyetinin tartışıldığı bir gündemde bahsettiğim bu toplumsal katmanın hangi yönde tavır alacağı ile ilgili olduğunu göstermektedir.